11189,50%1,65
42,56% 0,07
49,51% -0,10
5730,36% -0,26
9297,33% 0,17
Sağlıksız Beslenme, Kanser Gelişiminde Önemli Bir Faktör
Batıgöz Sağlık Grubu Balçova Cerrahi Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Uzm. Dyt. Gamze Akbaş İşbilir, modern beslenme alışkanlıklarının sindirim sistemi kanserleri başta olmak üzere birçok kanser türüyle ilişkisinin bilimsel olarak ilişkisi olabileceğini belirterek, düzenli ve dengeli bir beslenme düzeninin önemine dikkat çekiyor.
Beslenme Kanser Riskini Nasıl Etkiliyor?
Yüksek miktarda işlenmiş et tüketimi kanser riskini artırabilir
Uzm. Dyt. Gamze Akbaş İşbilir, kırmızı et ve işlenmiş et ürünlerinin kalın bağırsak–rektum kanseri riskini arttırabileceğine dikkat çekiyor,
“Günlük 50 gram işlenmiş et tüketiminin bağırsak kanseri riskini arttırabileceği bilimsel olarak gösterilmiştir. Özellikle işlenmiş etlerin uzun süreli ve sık tüketimi, hayvansal yağ oranının yüksek olmasıyla birleştiğinde inflamasyonu artırarak hücresel hasara zemin hazırlayabilir.”
Sebze, meyve ve yüksek lifli gıdalar koruyucu rol oynar
Sebze, meyve, tam tahıl ve baklagillerin içerdiği vitamin, mineral ve antioksidanlar bağışıklık sistemini güçlendirir iken vücutta hasarlı hücrelerin onarılmasına destek olabilir.
Günlük beslenme düzeninde lif miktarı arttıkça bağırsak içinde toksik maddelerin tutulma süresi azalır ve bağırsak kanseri riski düşer. Lif açısından zengin beslenen kişilerde kolon kanseri riskinin daha düşük olduğu gösterilmektedir.
Yüksek yağlı, kızartılmış ve rafine şeker içeren beslenme modeli riski artırıyor
Aşırı yağlı ve şekerli beslenme; obezite, insülin direnci ve kronik inflamasyon üzerinden birçok kanser türüne zemin hazırlayabilir. Hızlı kan şekeri yükselten gıdalar tümör hücrelerinin büyümesini tetikleyen hormonal değişikliklere neden olabiliyor.
Alkol, hazır gıdalar ve konserve ürünlerdeki katkı maddeleri dikkat gerektiriyor
Alkol tüketimi, ağız, gırtlak, karaciğer ve meme kanseriyle ilişkilendiriliyor. Tuzlanmış ve işlem görmüş gıdalardaki nitrit ve nitrat gibi koruyucuların mide kanseri riskini artırdığı bilinmektedir.
Japonya ve Kore gibi tuzlu-fermente gıda tüketiminin yaygın olduğu ülkelerde mide kanseri oranlarının daha yüksek olmasına değinen Uzm. Dyt. Gamze Akbaş İşbilir, bu bulgunun beslenme modeliyle doğrudan bağlantılı olduğunu vurguluyor.
Yetersiz su tüketimi ve düşük fiziksel aktivite de risk faktörü
Gün içinde az su tüketimi ve hareketsiz yaşam bağırsak tembelliğine yol açarak toksik maddelerin vücutta daha uzun süre kalmasına neden olabiliyor.
Uzm. Dyt. Gamze Akbaş İşbilir:
“Haftada en az 3 gün, 30 dakikalık düzenli fiziksel aktivite, hem kilo kontrolü sağlar hem de bağırsak kanseri riskini azaltabilir.”
“Kanserden korunma mutfakta başlar”
Uzm. Dyt. Gamze Akbaş İşbilir, kanser riskini azaltmak için uygulanabilecek temel beslenme ilkelerini şöyle sıralıyor:
“Kanser yalnızca genetik nedenlerle açıklanan bir hastalık değildir. Günlük yaşam alışkanlıklarımız, özellikle de beslenme düzenimiz kansere karşı en büyük korunma araçlarından biridir. Bilimsel veriler dengeli bir beslenme programının birçok kanser türünün gelişme riskini düşürdüğünü açıkça göstermektedir.”