• BIST 100

    11007,37%0,81
  • DOLAR

    42,52% 0,07
  • EURO

    49,55% -0,06
  • GRAM ALTIN

    5743,85% -0,15
  • Ç. ALTIN

    9322,75% 0,27

Fed’in faiz indirimleri ve piyasalara nasıl yansıdı?

Faiz indirimleri, küresel piyasalarda dalgalanmalara yol açarken, yatırımcıların dikkatleri de Fed’in politika değişikliklerine yöneldi.

Ekonomi 26.09.2024 13:09:00
Fed’in faiz indirimleri ve piyasalara nasıl yansıdı?

Fed’in faiz indirimleri ve küresel piyasalara etkisi: Yatırımcılar için kritik sorular ve yanıtlar

 

 Investing.com’un uzman yazarları Fed’in faiz indirimlerinin küresel piyasalara olan etkilerini değerlendirdi. 

 

ABD Merkez Bankası (Fed), uzun bir aranın ardından Eylül ayında faiz indirimine giderek finansal piyasaları ve yatırım dünyasını yeniden şekillendirmeye başladı. Yaklaşık 4,5 yıl boyunca faiz oranlarını sabit tutan Fed, 50 baz puanlık bu indirimin ardından faiz oranını yüzde 5,50'den yüzde 5'e çekti. Bu hareket, küresel piyasalarda dalgalanma beklentilerini beraberinde getirirken, yatırımcıların dikkatlerini bir kez daha Fed'in politika değişikliklerine çevirdi. Peki, Fed’in faiz indirimine başlama kararı küresel piyasalarda hangi varlık sınıflarının değerlenmesine, hangilerinin değer kaybetmesine neden olabilir? Yatırımcılar, bu yeni dönemde hangi faktörlere dikkat etmelidir? Bu soruların cevaplarını arayarak, finans dünyasındaki bu önemli değişimin yatırım stratejileri üzerindeki muhtemel etkilerini inceleyeceğiz.

 

Fed’in faiz indirimleri küresel hisse senedi piyasalarını nasıl etkiler?

 

Fed’in faiz indirimleri genellikle hisse senedi piyasaları üzerinde pozitif bir etki yaratır. Faiz oranlarının düşmesi, borçlanma maliyetlerini azaltarak şirketlerin yatırım ve büyüme olanaklarını artırabilir. Ayrıca düşük faiz oranları, yatırımcıların daha yüksek getirili alternatif yatırım araçlarına yönelmesine neden olabilir.

 

  1. Likidite artışı ve piyasa canlanması:

 

Faiz indirimleri, piyasaya daha fazla likidite enjekte edilmesine yol açar. Bu, ekonomik faaliyetleri destekleyen önemli bir faktördür. Artan likidite ile yatırımcılar daha fazla hisse senedi alımına yönelir ve bu da talepte artış ve fiyatlarda yükselme anlamına gelir.

 

  1. Şirket karlılığı ve hisse değerleri:

 

Düşük borçlanma maliyetleri, şirketlerin işletme maliyetlerini azaltarak karlılığını artırmasına olanak tanır. Bu da şirketlerin hisse değerlerini yükseltebilir. Özellikle yüksek borç yüküne sahip şirketler, faiz indirimlerinden en çok fayda görenler arasında yer alabilir.

 

  1. Yüksek getiri arayışı:

 

Düşük faiz oranları, sabit getirili menkul kıymetlerdeki getiriyi azaltır. Bu durumda yatırımcılar, daha yüksek getiri arayışı ile hisse senetleri gibi daha riskli varlık sınıflarına yönelirler. Bu da hisse senedi piyasalarında talep artışına ve fiyatlarda yükselmeye neden olabilir.

 

Türk hisse senetleri de bu süreçten olumlu etkilenebilir, ancak yatırımcıların küresel ekonomik ve jeopolitik riskleri de göz önünde bulundurmaları önemlidir.

Fed’in faiz indirimleri, genellikle ABD dolarının değerini diğer önemli para birimleri karşısında zayıflatma eğilimindedir. Faiz oranlarının düşmesi, yatırımcıların dolardan getiri elde etme oranını azaltır ve bu durum, doların cazibesini yitirmesine neden olabilir.

 

Fed’in faiz indirimi, doların diğer önemli para birimleri karşısındaki değerini nasıl etkiler?

 

  1. Carry trade ve sermaye akımları:

 

Yatırımcılar, yüksek getiri arayışı ile düşük faizli para birimlerinden borçlanarak yüksek faizli para birimlerine yatırım yaparlar. Bu stratejiye “carry trade” denir. Fed’in faiz indirimleri, doların carry trade operasyonlarında borçlanma para birimi olma olasılığını artırır ve bu da dolara olan talebin azalmasına neden olabilir.

 

  1. Faiz farkı ve sermaye çıkışları:

 

Faiz oranları arasındaki fark (interest rate differential), yatırımcıların sermayelerini hangi ülkede tutacaklarını belirlemede kritik bir rol oynar. Fed’in faiz indirimi, ABD ile diğer ülkeler arasındaki faiz farkını daraltarak, yatırımcıların sermayelerini daha yüksek faiz sunan piyasalara kaydırmasına neden olabilir. Bu da dolara olan talebin azalmasıyla birlikte, doların değer kaybetmesine yol açar.

 

  1. Enflasyon beklentileri:

 

Faiz oranlarının düşmesi, genellikle ekonomik canlanmayı teşvik edici bir önlem olarak görülür ve bu da enflasyon endişelerini artırabilir. Yüksek enflasyon beklentileri, doların değerini olumsuz etkileyebilir çünkü yatırımcılar, enflasyonun doların alım gücünü aşındıracağından endişe edebilirler.

 

Döviz piyasalarındaki hareketler

 

  1. Euro (EUR) ve Japon Yeni (JPY):

 

Faiz indirimi sonrası, doların diğer önemli para birimleri karşısında değer kaybetmesi beklenir. Euro ve Japon yeni gibi düşük faizli para birimleri, dolar karşısında değer kazanabilir. Euro, Avrupa Merkez Bankasının (ECB) politikaları ve bölgedeki ekonomik koşullara bağlı olarak güçlenebilir. Benzer şekilde, Japon yeni de güvenli liman statüsü ve düşük faiz oranları nedeniyle dolar karşısında değer kazanabilir.

 

  1. Gelişen piyasa para birimleri:

 

Doların değer kaybetmesi, gelişen piyasa para birimlerinin (örneğin, Türk lirası, Brezilya reali, Hindistan rupisi) değer kazanmasına yol açabilir. Bu durum, gelişen piyasa ekonomilerine yönelik sermaye akışlarını teşvik edebilir, zira yatırımcılar daha yüksek getiri fırsatları arayışında bu piyasalara yönelebilir.

 

Yatırımcılar için önemli noktalar

 

  1. Döviz kuru riskleri:

 

Yatırımlarını döviz bazında çeşitlendiren yatırımcılar, döviz kuru risklerini yönetmelidir. Doların değer kaybetmesi, yabancı para birimlerine yatırımı olanlar için pozitif bir etki yaratabilir, ancak tersine dövize bağlı borçları olanlar için maliyetleri artırabilir.

 

  1. Uluslararası portföy dağılımı:

 

Yatırımcılar, uluslararası portföy dağılımlarını düzenlerken doların muhtemel zayıflığını göz önüne almalıdır. Gelişmiş ve gelişmekte olan piyasalardaki fırsatlar değerlendirilebilir.

 

  1. Faiz oranı ve getiri farkı:

 

Fed’in faiz indirimlerinin etkilerini izlerken, diğer merkez bankalarının faiz politikalarını ve getiri oranlarını takip etmek önemlidir. Bu, döviz hareketlerini öngörmede ve yatırım kararlarını desteklemede kritik olabilir.

 

Fed’in faiz indirimi, genellikle doların diğer önemli para birimleri karşısında değer kaybetmesine yol açar. Yatırımcılar, döviz piyasalarındaki hareketleri ve faiz farklılıklarını dikkate alarak stratejilerini güncellemeli ve döviz kuru risklerini yönetmelidir. Uluslararası portföy dağılımında fırsatlar ve riskler dengeli bir şekilde değerlendirilmelidir.

 

Fed’in faiz indirimleri altın gibi değerli metallerin fiyatını nasıl etkiler?

 

Fed’in faiz indirimleri, genellikle altın gibi değerli metallerin fiyatlarını olumlu yönde etkiler. Bu etki, birkaç temel faktör üzerinden gerçekleşir: düşük faiz oranlarının yatırımcılar üzerindeki psikolojik etkisi, alternatif yatırım araçlarının cazip olmaması ve zayıflayan ABD doları.

 

Bu faktörlerin detaylarına bakalım.

 

Altın gibi değerli metaller üzerindeki etkiler

 

  1. Düşük faiz oranları ve alternatif maliyet:

 

Faiz oranlarının düşmesi, altın gibi faiz getirisi olmayan varlıkların alternatif maliyetini düşürür. Yani, yatırımcılar için faiz getirisi olan menkul kıymetler (örneğin, tahviller) daha az cazip hale gelir. Bu durum, yatırımcıları güvenli liman olarak görülen altına yönlendirebilir, bu da altın talebini artırarak fiyatları yükseltebilir.

 

  1. Enflasyon ve değer koruma:

 

Fed’in faiz indirimi, ekonomik canlanmayı teşvik etmeyi amaçlar ve bu bazen enflasyonist baskıları artırabilir. Altın, tarihsel olarak enflasyona karşı korunma aracı olarak görülür. Faiz indirimleri ile artan enflasyon beklentileri, yatırımcıların altına olan talebini artırabilir ve bu da fiyatların yükselmesine yol açar.

 

  1. Doların zayıflaması:

 

Faiz indirimleri genellikle doların diğer önemli para birimleri karşısında değer kaybetmesine yol açar. Doların zayıflaması, dolar cinsinden fiyatlanan altın gibi emtiaların fiyatlarının daha çekici hale gelmesini sağlar. Bu, uluslararası yatırımcılar için altına olan talebi artırabilir ve fiyatların yükselmesine katkı sağlar.

 

Altın dışındaki diğer değerli metaller üzerindeki etkiler:

 

  1. Gümüş:

 

Gümüş de altına benzer şekilde hareket edebilir, ancak endüstriyel kullanımının yüksek olması nedeniyle ek bir talep faktörüne sahiptir. Düşük faiz oranları ve ekonomik canlanma beklentileri, endüstriyel talebi artırarak gümüş fiyatlarını olumlu etkileyebilir.

 

  1. Platin ve Paladyum:

 

Bu metaller, özellikle otomotiv endüstrisinde katalitik konvertörlerde kullanılır. Ekonomik canlanma, otomotiv sektöründe daha fazla talebe yol açabileceğinden, platin ve paladyum fiyatları da olumlu etkilenebilir.

 

Yatırımcılar için önemli noktalar:

 

  1. Piyasa dinamikleri ve talep:

 

Yatırımcılar, altın ve diğer değerli metallerin fiyatları üzerinde etkili olan genel piyasa dinamiklerini ve talep eğilimlerini dikkatle takip etmelidir. Özellikle merkez bankalarının para politikaları, enflasyon beklentileri ve küresel ekonomik gelişmeleri izlemek kritiktir.

 

  1. Portföy çeşitlendirmesi:

 

Altın gibi güvenli liman varlıkları, portföy çeşitlendirmesi açısından önemlidir. Yatırımcılar, portföylerinde belirli bir oranda altın veya diğer değerli metallere yer vererek, piyasa volatilitesine karşı korunabilirler.

 

  1. Makroekonomik indikatörler:

 

Faiz oranları, enflasyon verileri, ekonomik büyüme göstergeleri gibi makroekonomik göstergeler düzenli olarak izlenmelidir. Bu göstergeler, değerli metallerin fiyat hareketlerini öngörmede yardımcı olabilir.

 

Fed’in faiz indirimleri, genellikle altın ve diğer değerli metallerin fiyatlarını artırıcı etki yapar. Düşük faiz oranları, enflasyon beklentileri ve doların zayıflaması, altın talebini ve fiyatlarını yükseltebilir. Yatırımcılar, bu tür güvenli liman varlıklarına yönelik stratejilerini belirlerken makroekonomik göstergeleri ve piyasa dinamiklerini dikkatle izlemelidir.

 

Kripto paralar gibi yüksek riskli varlıklar, Fed'in faiz indirimlerinden nasıl etkilenebilir?

 

Fed’in faiz indirimleri, genellikle yüksek riskli varlık sınıfları üzerinde birkaç önemli mekanizma üzerinden etkili olur. Bu mekanizmalar arasında düşük borçlanma maliyetleri, artan likidite arzı ve yatırımcıların risk iştahındaki değişiklikler bulunur.

 

Kripto paralar üzerinde etkileri:

 

  1. Artan likidite ve yatırımcı talebi:

 

Faiz indirimleri, piyasaya daha fazla likidite enjekte edilmesine ve düşük faiz ortamının yaratılmasına neden olur. Daha fazla likidite, yatırımcıların daha riskli yatırımlara yönelme eğilimini artırabilir. Kripto paralar, bu süreçte yüksek getiri potansiyeli sebebiyle cazip hale gelebilir. Ek likidite, kripto para piyasalarına yönelik talebi artırarak fiyatların yükselmesine yol açabilir.

 

 

  1. Daha az cazip geleneksel yatırımlar:

 

Düşük faiz oranları, geleneksel sabit getirili varlıkların (örneğin, devlet tahvilleri) getirisini azaltır. Bu durum, yatırımcıların alternatif ve daha yüksek getiri arayışı ile kripto paralar gibi daha riskli varlıklara yönelmesine neden olabilir. Geleneksel yatırımların cazibesinin azalması, kripto paraların popülaritesini ve değerini artırabilir.

 

  1. Risk iştahında artış:

 

Düşük faiz oranlarının olduğu bir dönemde, yatırımcıların risk iştahı genellikle artar. Risk iştahındaki bu artış, daha spekülatif ve volatil doğaya sahip olan kripto paralara olan ilgiyi artırabilir. Fed’in faiz indirimleri sayesinde artan risk iştahı, Bitcoin, Ethereum gibi önde gelen kripto paralarda fiyat artışlarına yol açabilir.

 

  1. Enflasyon koruma aracı olarak kripto paralar:

 

Bazı yatırımcılar, kripto paraları enflasyona karşı bir koruma aracı olarak görmektedir. Fed’in faiz indirimleri, enflasyon beklentilerini artırabileceğinden, kripto paralar enflasyona karşı korunma aracı olarak daha cazip hale gelebilir.

 

Diğer yüksek riskli varlık sınıfları üzerindeki etkiler:

 

  1. Hisse senetleri ve gelişen piyasalar:

 

Gelişen piyasalardaki hisse senetleri ve diğer yüksek riskli varlık sınıfları, düşük faiz ortamında yatırımcıların ilgisini çekebilir. Faiz indirimleri, gelişen piyasalara yönelik sermaye akışlarını artırabilir ve bu da bu piyasaların değerlerinin yükselmesine yol açabilir.

 

  1. Start-up ve teknoloji hisseleri:

 

Düşük faiz oranları, yeni girişimlerin (start-up’ların) ve teknoloji hisselerinin daha hızlı büyümesine yardımcı olabilir. Bu tür varlık sınıfları genellikle yüksek risk ve yüksek getiri potansiyeli taşır. Artan likidite ve düşük borçlanma maliyetleri, bu tür yatırımları destekleyebilir.

 

Yatırımcılar için önemli noktalar:

 

  1. Volatilite ve risk yönetimi:

 

Yüksek riskli varlık sınıfları, doğal olarak daha volatil ve öngörülemez olabilir. Yatırımcılar, bu varlık sınıflarının potansiyel getirisinin yanı sıra yüksek volatilite ve risk faktörlerini de göz önünde bulundurmalıdır.

 

  1. Döngüsel hareketler:

 

Yüksek riskli varlık sınıflarının, ekonomik döngülere ve merkez bankalarının politikalarına karşı nasıl bir tepki verdiği dikkatle izlenmelidir. Ekonomik iyileşme dönemlerinde bu varlıkların performansı güçlü olabilir.

Kaçınma, güvenlik arayışı ve beklenti anksiyetesi panik atağı sürdürüyor!

Özkan Saçkan'ın kaleminden bu haftanın kitap incelemeleri

Türkiye İçin Yapay Zekâ etkinliği

Ege’nin üç güçlü bağ rotası turizmi canlandıracak

Yemekten sonra tatlı isteği nasıl engellenir

Sibel Can'dan incilerle bezeli ihtişam

Dozunda içilen kahve, kanser riskini azaltıyor

Harmancık’ta yanan ormanlara tohumlar serpiliyor

Ege’nin başkanları turizmin geleceğini konuştu

İstanbul'a soğuk ve sağanak uyarısı geldi

Aşkım Kapışmak | Seyirciye duyguyu verebilmek için PR yapıyorlar

Şanlıurfa’da Direk Hırsızları Bölgeyi Elektriksiz Bıraktı

“Kırk Kat Baklava Tarihi”ne dünyanın en iyi gastronomi kitabı ödülü

Güney Koreli Atomy, Organik Fermente Noni Türkiye'de

Menopozda yağ yakımının püf noktaları

Aralık ayı kitapları | Gazeteci yazar Özkan Saçkan ayın kitaplarını yorumladı

Evrim Kuran’ın merakla beklenen yeni kitabı Cetvel raflarda!

Uğur Arslan | Kızım beni geçti

TAV Havalimanları ve HAVAŞ’ta üst düzey atamalar

Can Yayınları aralık ayı kitaplarını duyurdu

Yapay zekâ hain bir arkadaştan daha da tehlikeli olabilir!

Otokar’a 83,6 Milyon USD’lik COBRA II Siparişi

Demet Evgâr'dan Kırmızı Işık uygulamasıyla şiddete dur çağrısı

Sinan Akçıl 'Milletvekili olsam, Meclis'in Robin Hood'u olabilirim

Baharat sektöründe güçler birleştirildi

SARSILMAZ’dan Afrika’da Sürdürülebilir Büyüme Hamlesi

TANAP, Enerji Jeopolitiğini Yeniden Şekillendirdi

Turizm dünyası İzmir'de bir araya geliyor

Özkan Saçkan'ın kaleminden Kasım ayının son haftası için kitap yorumları

İş Sanat’ta Türkülerle Anadolu ve Rumeli’ye Yolculuk

Yükleniyor

Sibel Can'dan incilerle bezeli ihtişam

Aşkım Kapışmak | Seyirciye duyguyu verebilmek için PR yapıyorlar

Uğur Arslan | Kızım beni geçti

Demet Evgâr'dan Kırmızı Işık uygulamasıyla şiddete dur çağrısı

Sinan Akçıl 'Milletvekili olsam, Meclis'in Robin Hood'u olabilirim

Wilma Elles 'İndirimleri takip ediyorum

Forum Wishland 28 Kasım'da Marmara Forum'da başlıyor

‘Zorlu Yılbaşı Festivali’ Eda Baba konseriyle başladı

Müzik Yorumcuları Meslek Birliği'nde seçime gidiliyor!

Özgür Tüzer'den Kıbrıslı dinleyicilerine özel konser!

Kaçınma, güvenlik arayışı ve beklenti anksiyetesi panik atağı sürdürüyor!

Yemekten sonra tatlı isteği nasıl engellenir

Dozunda içilen kahve, kanser riskini azaltıyor

Menopozda yağ yakımının püf noktaları

Gripten korunmanın en etkili yolu aşı!

Aç kalan sokak hayvanları daha agresifleşir!

Mevsim Geçişinde Artan Ağrılar

Züleyha Ortak'ın konuğu Prof. Dr. Serdar Dağ oldu

Kontakt lens kullananlar için 4 altın kural

5 adımda kışın sağlıklı kalın

Türkiye İçin Yapay Zekâ etkinliği

Yapay zekâ hain bir arkadaştan daha da tehlikeli olabilir!

X Artık Maskeleri Düşürüp Kimlerin Nereden Konuştuğunu Açığa Çıkarıyor

Roketsan, Dubai Airshow ile Körfez’e çıkarma yapıyor

ESET’ten VPN odaklı yeni nesil dijital güvenlik

Yapay zekânın yüksek öğretimdeki geleceği konuşuldu

Siber güvenliğin en saygın ödülleri için geri sayım başladı

İndirim tuzağına düşmeyin Sahte fırsatlara dikkat

Modüler inşa teknikleri proje maliyetini azaltıyor

Yapay zeka mı, gerçek mi?

TAV Havalimanları ve HAVAŞ’ta üst düzey atamalar

Otokar’a 83,6 Milyon USD’lik COBRA II Siparişi

Baharat sektöründe güçler birleştirildi

SARSILMAZ’dan Afrika’da Sürdürülebilir Büyüme Hamlesi

Şam Havalimanı’nda 4 milyar dolarlık yatırım başlıyor

Poliüretan Endüstrisinin Geleceği İstanbul’da Şekilleniyor

Türk-Fransız iş birliği büyüyor

Ticaretin kadınları İstanbul'da buluştu

Garanti BBVA’da Üst Düzey Görev Değişikliği

Türk moda endüstrisinin ürünleri Londra’da vitrine çıkacak

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 15 11 1 3 21 36
2.TRABZONSPOR A.Ş. 15 10 1 4 14 34
3.FENERBAHÇE A.Ş. 15 9 0 6 18 33
4.GÖZTEPE A.Ş. 15 7 3 5 9 26
5.SAMSUNSPOR A.Ş. 15 6 2 7 6 25
6.BEŞİKTAŞ A.Ş. 14 7 4 3 7 24
7.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 14 6 4 4 -1 22
8.KOCAELİSPOR 15 5 6 4 -3 19
9.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 15 4 6 5 3 17
10.CORENDON ALANYASPOR 14 3 4 7 -1 16
11.TÜMOSAN KONYASPOR 15 4 7 4 -4 16
12.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 15 3 6 6 -6 15
13.GENÇLERBİRLİĞİ 15 4 9 2 -4 14
14.KASIMPAŞA A.Ş. 15 3 7 5 -7 14
15.HESAP.COM ANTALYASPOR 14 4 8 2 -11 14
16.İKAS EYÜPSPOR 15 3 8 4 -8 13
17.ZECORNER KAYSERİSPOR 15 2 6 7 -17 13
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 15 2 11 2 -16 8