• BIST 100

    10208,76%-1,56
  • DOLAR

    41,79% 0,15
  • EURO

    48,73% -0,27
  • GRAM ALTIN

    5724,11% -1,68
  • Ç. ALTIN

    9886,33% 1,99

Fed’in faiz indirimleri ve piyasalara nasıl yansıdı?

Faiz indirimleri, küresel piyasalarda dalgalanmalara yol açarken, yatırımcıların dikkatleri de Fed’in politika değişikliklerine yöneldi.

Ekonomi 26.09.2024 13:09:00
Fed’in faiz indirimleri ve piyasalara nasıl yansıdı?

Fed’in faiz indirimleri ve küresel piyasalara etkisi: Yatırımcılar için kritik sorular ve yanıtlar

 

 Investing.com’un uzman yazarları Fed’in faiz indirimlerinin küresel piyasalara olan etkilerini değerlendirdi. 

 

ABD Merkez Bankası (Fed), uzun bir aranın ardından Eylül ayında faiz indirimine giderek finansal piyasaları ve yatırım dünyasını yeniden şekillendirmeye başladı. Yaklaşık 4,5 yıl boyunca faiz oranlarını sabit tutan Fed, 50 baz puanlık bu indirimin ardından faiz oranını yüzde 5,50'den yüzde 5'e çekti. Bu hareket, küresel piyasalarda dalgalanma beklentilerini beraberinde getirirken, yatırımcıların dikkatlerini bir kez daha Fed'in politika değişikliklerine çevirdi. Peki, Fed’in faiz indirimine başlama kararı küresel piyasalarda hangi varlık sınıflarının değerlenmesine, hangilerinin değer kaybetmesine neden olabilir? Yatırımcılar, bu yeni dönemde hangi faktörlere dikkat etmelidir? Bu soruların cevaplarını arayarak, finans dünyasındaki bu önemli değişimin yatırım stratejileri üzerindeki muhtemel etkilerini inceleyeceğiz.

 

Fed’in faiz indirimleri küresel hisse senedi piyasalarını nasıl etkiler?

 

Fed’in faiz indirimleri genellikle hisse senedi piyasaları üzerinde pozitif bir etki yaratır. Faiz oranlarının düşmesi, borçlanma maliyetlerini azaltarak şirketlerin yatırım ve büyüme olanaklarını artırabilir. Ayrıca düşük faiz oranları, yatırımcıların daha yüksek getirili alternatif yatırım araçlarına yönelmesine neden olabilir.

 

  1. Likidite artışı ve piyasa canlanması:

 

Faiz indirimleri, piyasaya daha fazla likidite enjekte edilmesine yol açar. Bu, ekonomik faaliyetleri destekleyen önemli bir faktördür. Artan likidite ile yatırımcılar daha fazla hisse senedi alımına yönelir ve bu da talepte artış ve fiyatlarda yükselme anlamına gelir.

 

  1. Şirket karlılığı ve hisse değerleri:

 

Düşük borçlanma maliyetleri, şirketlerin işletme maliyetlerini azaltarak karlılığını artırmasına olanak tanır. Bu da şirketlerin hisse değerlerini yükseltebilir. Özellikle yüksek borç yüküne sahip şirketler, faiz indirimlerinden en çok fayda görenler arasında yer alabilir.

 

  1. Yüksek getiri arayışı:

 

Düşük faiz oranları, sabit getirili menkul kıymetlerdeki getiriyi azaltır. Bu durumda yatırımcılar, daha yüksek getiri arayışı ile hisse senetleri gibi daha riskli varlık sınıflarına yönelirler. Bu da hisse senedi piyasalarında talep artışına ve fiyatlarda yükselmeye neden olabilir.

 

Türk hisse senetleri de bu süreçten olumlu etkilenebilir, ancak yatırımcıların küresel ekonomik ve jeopolitik riskleri de göz önünde bulundurmaları önemlidir.

Fed’in faiz indirimleri, genellikle ABD dolarının değerini diğer önemli para birimleri karşısında zayıflatma eğilimindedir. Faiz oranlarının düşmesi, yatırımcıların dolardan getiri elde etme oranını azaltır ve bu durum, doların cazibesini yitirmesine neden olabilir.

 

Fed’in faiz indirimi, doların diğer önemli para birimleri karşısındaki değerini nasıl etkiler?

 

  1. Carry trade ve sermaye akımları:

 

Yatırımcılar, yüksek getiri arayışı ile düşük faizli para birimlerinden borçlanarak yüksek faizli para birimlerine yatırım yaparlar. Bu stratejiye “carry trade” denir. Fed’in faiz indirimleri, doların carry trade operasyonlarında borçlanma para birimi olma olasılığını artırır ve bu da dolara olan talebin azalmasına neden olabilir.

 

  1. Faiz farkı ve sermaye çıkışları:

 

Faiz oranları arasındaki fark (interest rate differential), yatırımcıların sermayelerini hangi ülkede tutacaklarını belirlemede kritik bir rol oynar. Fed’in faiz indirimi, ABD ile diğer ülkeler arasındaki faiz farkını daraltarak, yatırımcıların sermayelerini daha yüksek faiz sunan piyasalara kaydırmasına neden olabilir. Bu da dolara olan talebin azalmasıyla birlikte, doların değer kaybetmesine yol açar.

 

  1. Enflasyon beklentileri:

 

Faiz oranlarının düşmesi, genellikle ekonomik canlanmayı teşvik edici bir önlem olarak görülür ve bu da enflasyon endişelerini artırabilir. Yüksek enflasyon beklentileri, doların değerini olumsuz etkileyebilir çünkü yatırımcılar, enflasyonun doların alım gücünü aşındıracağından endişe edebilirler.

 

Döviz piyasalarındaki hareketler

 

  1. Euro (EUR) ve Japon Yeni (JPY):

 

Faiz indirimi sonrası, doların diğer önemli para birimleri karşısında değer kaybetmesi beklenir. Euro ve Japon yeni gibi düşük faizli para birimleri, dolar karşısında değer kazanabilir. Euro, Avrupa Merkez Bankasının (ECB) politikaları ve bölgedeki ekonomik koşullara bağlı olarak güçlenebilir. Benzer şekilde, Japon yeni de güvenli liman statüsü ve düşük faiz oranları nedeniyle dolar karşısında değer kazanabilir.

 

  1. Gelişen piyasa para birimleri:

 

Doların değer kaybetmesi, gelişen piyasa para birimlerinin (örneğin, Türk lirası, Brezilya reali, Hindistan rupisi) değer kazanmasına yol açabilir. Bu durum, gelişen piyasa ekonomilerine yönelik sermaye akışlarını teşvik edebilir, zira yatırımcılar daha yüksek getiri fırsatları arayışında bu piyasalara yönelebilir.

 

Yatırımcılar için önemli noktalar

 

  1. Döviz kuru riskleri:

 

Yatırımlarını döviz bazında çeşitlendiren yatırımcılar, döviz kuru risklerini yönetmelidir. Doların değer kaybetmesi, yabancı para birimlerine yatırımı olanlar için pozitif bir etki yaratabilir, ancak tersine dövize bağlı borçları olanlar için maliyetleri artırabilir.

 

  1. Uluslararası portföy dağılımı:

 

Yatırımcılar, uluslararası portföy dağılımlarını düzenlerken doların muhtemel zayıflığını göz önüne almalıdır. Gelişmiş ve gelişmekte olan piyasalardaki fırsatlar değerlendirilebilir.

 

  1. Faiz oranı ve getiri farkı:

 

Fed’in faiz indirimlerinin etkilerini izlerken, diğer merkez bankalarının faiz politikalarını ve getiri oranlarını takip etmek önemlidir. Bu, döviz hareketlerini öngörmede ve yatırım kararlarını desteklemede kritik olabilir.

 

Fed’in faiz indirimi, genellikle doların diğer önemli para birimleri karşısında değer kaybetmesine yol açar. Yatırımcılar, döviz piyasalarındaki hareketleri ve faiz farklılıklarını dikkate alarak stratejilerini güncellemeli ve döviz kuru risklerini yönetmelidir. Uluslararası portföy dağılımında fırsatlar ve riskler dengeli bir şekilde değerlendirilmelidir.

 

Fed’in faiz indirimleri altın gibi değerli metallerin fiyatını nasıl etkiler?

 

Fed’in faiz indirimleri, genellikle altın gibi değerli metallerin fiyatlarını olumlu yönde etkiler. Bu etki, birkaç temel faktör üzerinden gerçekleşir: düşük faiz oranlarının yatırımcılar üzerindeki psikolojik etkisi, alternatif yatırım araçlarının cazip olmaması ve zayıflayan ABD doları.

 

Bu faktörlerin detaylarına bakalım.

 

Altın gibi değerli metaller üzerindeki etkiler

 

  1. Düşük faiz oranları ve alternatif maliyet:

 

Faiz oranlarının düşmesi, altın gibi faiz getirisi olmayan varlıkların alternatif maliyetini düşürür. Yani, yatırımcılar için faiz getirisi olan menkul kıymetler (örneğin, tahviller) daha az cazip hale gelir. Bu durum, yatırımcıları güvenli liman olarak görülen altına yönlendirebilir, bu da altın talebini artırarak fiyatları yükseltebilir.

 

  1. Enflasyon ve değer koruma:

 

Fed’in faiz indirimi, ekonomik canlanmayı teşvik etmeyi amaçlar ve bu bazen enflasyonist baskıları artırabilir. Altın, tarihsel olarak enflasyona karşı korunma aracı olarak görülür. Faiz indirimleri ile artan enflasyon beklentileri, yatırımcıların altına olan talebini artırabilir ve bu da fiyatların yükselmesine yol açar.

 

  1. Doların zayıflaması:

 

Faiz indirimleri genellikle doların diğer önemli para birimleri karşısında değer kaybetmesine yol açar. Doların zayıflaması, dolar cinsinden fiyatlanan altın gibi emtiaların fiyatlarının daha çekici hale gelmesini sağlar. Bu, uluslararası yatırımcılar için altına olan talebi artırabilir ve fiyatların yükselmesine katkı sağlar.

 

Altın dışındaki diğer değerli metaller üzerindeki etkiler:

 

  1. Gümüş:

 

Gümüş de altına benzer şekilde hareket edebilir, ancak endüstriyel kullanımının yüksek olması nedeniyle ek bir talep faktörüne sahiptir. Düşük faiz oranları ve ekonomik canlanma beklentileri, endüstriyel talebi artırarak gümüş fiyatlarını olumlu etkileyebilir.

 

  1. Platin ve Paladyum:

 

Bu metaller, özellikle otomotiv endüstrisinde katalitik konvertörlerde kullanılır. Ekonomik canlanma, otomotiv sektöründe daha fazla talebe yol açabileceğinden, platin ve paladyum fiyatları da olumlu etkilenebilir.

 

Yatırımcılar için önemli noktalar:

 

  1. Piyasa dinamikleri ve talep:

 

Yatırımcılar, altın ve diğer değerli metallerin fiyatları üzerinde etkili olan genel piyasa dinamiklerini ve talep eğilimlerini dikkatle takip etmelidir. Özellikle merkez bankalarının para politikaları, enflasyon beklentileri ve küresel ekonomik gelişmeleri izlemek kritiktir.

 

  1. Portföy çeşitlendirmesi:

 

Altın gibi güvenli liman varlıkları, portföy çeşitlendirmesi açısından önemlidir. Yatırımcılar, portföylerinde belirli bir oranda altın veya diğer değerli metallere yer vererek, piyasa volatilitesine karşı korunabilirler.

 

  1. Makroekonomik indikatörler:

 

Faiz oranları, enflasyon verileri, ekonomik büyüme göstergeleri gibi makroekonomik göstergeler düzenli olarak izlenmelidir. Bu göstergeler, değerli metallerin fiyat hareketlerini öngörmede yardımcı olabilir.

 

Fed’in faiz indirimleri, genellikle altın ve diğer değerli metallerin fiyatlarını artırıcı etki yapar. Düşük faiz oranları, enflasyon beklentileri ve doların zayıflaması, altın talebini ve fiyatlarını yükseltebilir. Yatırımcılar, bu tür güvenli liman varlıklarına yönelik stratejilerini belirlerken makroekonomik göstergeleri ve piyasa dinamiklerini dikkatle izlemelidir.

 

Kripto paralar gibi yüksek riskli varlıklar, Fed'in faiz indirimlerinden nasıl etkilenebilir?

 

Fed’in faiz indirimleri, genellikle yüksek riskli varlık sınıfları üzerinde birkaç önemli mekanizma üzerinden etkili olur. Bu mekanizmalar arasında düşük borçlanma maliyetleri, artan likidite arzı ve yatırımcıların risk iştahındaki değişiklikler bulunur.

 

Kripto paralar üzerinde etkileri:

 

  1. Artan likidite ve yatırımcı talebi:

 

Faiz indirimleri, piyasaya daha fazla likidite enjekte edilmesine ve düşük faiz ortamının yaratılmasına neden olur. Daha fazla likidite, yatırımcıların daha riskli yatırımlara yönelme eğilimini artırabilir. Kripto paralar, bu süreçte yüksek getiri potansiyeli sebebiyle cazip hale gelebilir. Ek likidite, kripto para piyasalarına yönelik talebi artırarak fiyatların yükselmesine yol açabilir.

 

 

  1. Daha az cazip geleneksel yatırımlar:

 

Düşük faiz oranları, geleneksel sabit getirili varlıkların (örneğin, devlet tahvilleri) getirisini azaltır. Bu durum, yatırımcıların alternatif ve daha yüksek getiri arayışı ile kripto paralar gibi daha riskli varlıklara yönelmesine neden olabilir. Geleneksel yatırımların cazibesinin azalması, kripto paraların popülaritesini ve değerini artırabilir.

 

  1. Risk iştahında artış:

 

Düşük faiz oranlarının olduğu bir dönemde, yatırımcıların risk iştahı genellikle artar. Risk iştahındaki bu artış, daha spekülatif ve volatil doğaya sahip olan kripto paralara olan ilgiyi artırabilir. Fed’in faiz indirimleri sayesinde artan risk iştahı, Bitcoin, Ethereum gibi önde gelen kripto paralarda fiyat artışlarına yol açabilir.

 

  1. Enflasyon koruma aracı olarak kripto paralar:

 

Bazı yatırımcılar, kripto paraları enflasyona karşı bir koruma aracı olarak görmektedir. Fed’in faiz indirimleri, enflasyon beklentilerini artırabileceğinden, kripto paralar enflasyona karşı korunma aracı olarak daha cazip hale gelebilir.

 

Diğer yüksek riskli varlık sınıfları üzerindeki etkiler:

 

  1. Hisse senetleri ve gelişen piyasalar:

 

Gelişen piyasalardaki hisse senetleri ve diğer yüksek riskli varlık sınıfları, düşük faiz ortamında yatırımcıların ilgisini çekebilir. Faiz indirimleri, gelişen piyasalara yönelik sermaye akışlarını artırabilir ve bu da bu piyasaların değerlerinin yükselmesine yol açabilir.

 

  1. Start-up ve teknoloji hisseleri:

 

Düşük faiz oranları, yeni girişimlerin (start-up’ların) ve teknoloji hisselerinin daha hızlı büyümesine yardımcı olabilir. Bu tür varlık sınıfları genellikle yüksek risk ve yüksek getiri potansiyeli taşır. Artan likidite ve düşük borçlanma maliyetleri, bu tür yatırımları destekleyebilir.

 

Yatırımcılar için önemli noktalar:

 

  1. Volatilite ve risk yönetimi:

 

Yüksek riskli varlık sınıfları, doğal olarak daha volatil ve öngörülemez olabilir. Yatırımcılar, bu varlık sınıflarının potansiyel getirisinin yanı sıra yüksek volatilite ve risk faktörlerini de göz önünde bulundurmalıdır.

 

  1. Döngüsel hareketler:

 

Yüksek riskli varlık sınıflarının, ekonomik döngülere ve merkez bankalarının politikalarına karşı nasıl bir tepki verdiği dikkatle izlenmelidir. Ekonomik iyileşme dönemlerinde bu varlıkların performansı güçlü olabilir.

Çocuğunuz dişleri kaç yaşında?

Şahika Ercümen yeni rekoruna 3 dakikada ulaştı

Orhan Gencebay'ın eşi Sevim Emre ilk albümüne hazırlanıyor

Çocuk istislmarlarına yönelik çarpıcı araştırma

Plsatic Free Festivali | Plastiksiz hayat mümkün mü?

Serdar Keskin 'Yapay Zeka ile Düşünmek metodolijsini anlattı

Şekerbank’tan Dünya Kadın Çiftçiler Günü’ne Özel Kampanya

Salgınlar Artıyor | Korunmanın Anahtarı Mikrobiyotamızda

Tabaklar havada uçuştu | Zorba Taverna'da 40. yıl coşkusu

Antidepresan kullanımı son 10 yılda iki katına çıktı

İnsan ömrü gerçekten 150 yıla çıkabilir mi?

Gençlerde Kalp Krizi Riskine Dikkat!

Toprak Razgatlıoğlu, Estoril’de İlk Yarışı Kazandı

Red Bull Sporcusu Toprak Razgatlıoğlu, Estoril’de İlk Yarışı Kazandı

BKE Feed The Future'da Ödülü Aldı

Google, üniversiteli öğrencilere yapay zekayı ücretsiz veriyor

İstanbul Vakfı'ndan can dostlarımıza destek çağrısı

Covid-19’da Yeni Tehlike | Frankenstein Varyantı

Yedi Kabuklu Ekmek| Gurbet ekmeği

Sigarayı bırakmayı kolaylaştıran 6 pratik öneri

ESET Türkiye liderliğini iş ortaklarıyla pekiştirdi

İZKİTAP ve İzmir Uluslararası Edebiyat Festivali başlıyor

Türkiye’deki Kuş Gözlemciler 21 Noktada Buluştu

Atölye Modern’de yeni dönem başlıyor

Paris Moda Haftası'na Recep Demiray İmzası

Mehlika Afra Cebeci'nin nikah törenine ünlü akını

Diz protezi ile ağrısız yürümek mümkün

Birleşik Krallık’ın tarihi binaları, camileri Türk halılarıyla döşenecek

Hollanda savunma endüstrisine siber güvenlik desteği

Pera 77 Konserleri Ekim’de de Müzikseverlerle Buluşuyor

Yükleniyor

Orhan Gencebay'ın eşi Sevim Emre ilk albümüne hazırlanıyor

Tabaklar havada uçuştu | Zorba Taverna'da 40. yıl coşkusu

Paris Moda Haftası'na Recep Demiray İmzası

Mehlika Afra Cebeci'nin nikah törenine ünlü akını

Kapadokya’da Moda Rüzgârı | Fashion Week 2025 Nefes Kesti

Yıldız Çağrı Atasoy ile Berk Oktay ayrılıyor mu?

Songül Güner, Kıbrıslı hayranlarıyla buluşuyor

Set arkadaşlığı aşka dönüştü... Hayrettin, sevgilisiyle ilk kez görüntülendi!

Örtü | Taha Gürbüz'ün yeni şarkısı yayında

Club Catamaran | 20 yıldır değişmeyen eğlence

Çocuğunuz dişleri kaç yaşında?

Şekerbank’tan Dünya Kadın Çiftçiler Günü’ne Özel Kampanya

Salgınlar Artıyor | Korunmanın Anahtarı Mikrobiyotamızda

İnsan ömrü gerçekten 150 yıla çıkabilir mi?

Gençlerde Kalp Krizi Riskine Dikkat!

Covid-19’da Yeni Tehlike | Frankenstein Varyantı

Sigarayı bırakmayı kolaylaştıran 6 pratik öneri

Diz protezi ile ağrısız yürümek mümkün

Günlük 7 bin adım sağlıkta fark yaratıyor

5 adımda ofis boynu sendromu önlenebilir

Serdar Keskin 'Yapay Zeka ile Düşünmek metodolijsini anlattı

ESET Türkiye liderliğini iş ortaklarıyla pekiştirdi

Hollanda savunma endüstrisine siber güvenlik desteği

Yapay zekânın küresel ölçeklenmesi 2 trilyon dolarlık yeni kaynak gerektiriyor

Tatil öncesi dijital temizlik zamanı

Giray Altınok ve “Gerçek yapay zekâ dostu” iş başında!

İlaç ve Tıbbi Cihaz Sektörü Yasal Düzenlemelere Birlikte Uyumlanıyor

TÜBİTAK Desteğiyle Üretildi, Reflü, Gastrit ve Ülseri Yenecek

Felçlileri yürüten robotlar serebral palsili çocuklara umut oldu

Tıklamadan önce düşünün

BKE Feed The Future'da Ödülü Aldı

Birleşik Krallık’ın tarihi binaları, camileri Türk halılarıyla döşenecek

TESK ve TPF'den perakende yasası için ortak çağrı geldi

15. TÜRKTAY Zirvesi Ankara’da Gerçekleştirilecek

Sigortacılık sektöründe hedef 150 milyar dolarlık hacime ulaşmak

Kripto Endeks Fonu Nedir?

Yenilenen Kia Sportage Türkiye’de

Togg’da yıl sonu fırsatları erken başladı

Hedef 50 milyar dolar | İstanbul'da dev buluşma

Penta Teknoloji, 2025’in ilk yarısında güçlü büyümesini sürdürdü

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 8 7 0 1 17 22
2.TRABZONSPOR A.Ş. 9 6 1 2 8 20
3.GÖZTEPE A.Ş. 8 4 0 4 9 16
4.FENERBAHÇE A.Ş. 8 4 0 4 7 16
5.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 8 4 2 2 0 14
6.BEŞİKTAŞ A.Ş. 8 4 3 1 2 13
7.SAMSUNSPOR A.Ş. 8 3 1 4 2 13
8.TÜMOSAN KONYASPOR 8 3 3 2 3 11
9.CORENDON ALANYASPOR 8 2 2 4 1 10
10.HESAP.COM ANTALYASPOR 8 3 4 1 -4 10
11.KASIMPAŞA A.Ş. 8 2 3 3 -1 9
12.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 8 2 4 2 -3 8
13.GENÇLERBİRLİĞİ 9 2 5 2 -4 8
14.KOCAELİSPOR 9 2 5 2 -6 8
15.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 7 1 3 3 -1 6
16.İKAS EYÜPSPOR 8 1 5 2 -7 5
17.ZECORNER KAYSERİSPOR 8 0 3 5 -12 5
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 8 1 7 0 -11 3