Kültür ve Turizm Bakanlığının çatısı altında Türk dünyası sinemasının ortak kültürel değerlerle beslenmesi amacıyla düzenlenen 2. Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali, Kırgızların efsanevi kadın lideri Kurmancan Datka’nın hikâyesini konu edinen “Kurmancan Datka-Dağların Kraliçesi” filmiyle açılışı yaptı. “2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti” seçilen Bursa’da 5 Kasım’a kadar sürecek festivalin açılış töreninde konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, “Dede Korkut abidevi bir şahsiyet. Onun ismine atfettiğimiz festival, Türk kardeş ülkelerle kurduğumuz güçlü, kültürel bağın adı aslında. Festival sayesinde birbirimizi daha yakından tanıyoruz” dedi.
Türk dünyasının atası Korkut Ata’nın aziz hatırasına armağan edilen 2. Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali, 10 ülke ve yedi özerk bölge olmak üzere 17 coğrafyadan 52 filmi sinemaseverlerle buluşturmaya başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığının çatısı altında Sinema Genel Müdürlüğü ve Uluslararası Sinema Derneği iş birliğiyle Bursa Valiliği, Bursa Büyükşehir Belediyesi, TÜRKSOY, TRT, Türk Hava Yolları, Türk Dünyası Belediyeler Birliği, Telif Hakları Genel Müdürlüğü ve Bursa Uludağ Üniversitesi’nin katkılarıyla gerçekleştirilen festival için Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde açılış töreni gerçekleştirildi. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Bursa Valisi Yakup Canbolat ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın da katıldığı açılışta, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan, Türkmenistan ve özerk cumhuriyetlerden Bursa’ya gelen sinema sektörünün önemli yapımcı, yönetmen, senarist ve oyuncuları ile Türk sinemasının önde gelen isimleri buluştu.
Bora Talat Oyacı’nın sunuculuğunu üstlendiği gecede hem festivalde yarışacak filmler hem de jüri heyeti tanıtıldı. Açılışta katılımcılara hitaben kısa bir konuşma yapan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, şunları söyledi:
“Kültür deyince somut ve soyut olarak çok geniş bir alan var. Bunları genç nesiller için aktarmaya, komşularımız için bölüşmeye ve tüm dünyaya duyurmaya ihtiyacımız var. Bunu çok değişik yollarla yapıyoruz. Ama yedinci sanat dediğimiz sinema en etkili ve kıymetli mecra olarak karşımızda duruyor. TÜRKSOY'un etkin bir şekilde bu coğrafyada hizmet ettiği bir süreçte, Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali, adı film festivali de olsa aslında Türk kardeş ülkelerle kurduğumuz güçlü, kültürel bağın adı aslında. Dede Korkut abidevi bir şahsiyet. Onun ismine atfettiğimiz festival sayesinde de aslında birbirimizi daha yakından tanıyoruz. Tam 157 sinemacı ve 34 gazeteci Türk dünyasından buraya geldi. Yaklaşık 200 kişi. Bir 200 kişi de sinema zirvesi ve ödül gecesi için Türkiye'den katılacak. Türk dünyasının kültürünü dünyaya ve birbirine anlatan ve aktaran 400 kişiyle ülkelerin birbirine yakınlaşmasına hizmet ediyoruz.”
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da konuşmasında, “Ecdadımız bize muhteşem bir miras bıraktı, bize düşen bu mirası korumak ve geleceğe taşımak. İnanıyorum ki kadim şehir Bursa'da icra edilen Korkut Ata Film Festivali de bu gelişim sürecine katkı sunacaktır” diye konuştu. Festival Yönetmeni İhsan Kabil ise “filmlerin ortak kültürel değerleri ve geniş coğrafyanın insani değerlerini bir araya getiren adeta görsel ansiklopedi değerinde olacağını” ifade etti.
Konuşmaların ardından, açılışa katılanlar Kırgız yönetmen Sadyk Sher-Niyaz’ın imzasını taşıyan “Kurmancan Datka-Dağların Kraliçesi” filmini izledi. Kırgızların, Çarlık Rusya’sına karşı verdikleri bağımsızlık mücadelesine öncülük eden efsanevi lider Kurmancan Datka’nın hikâyesini konu edinen film, 2015 yılında Kırgızistan tarafından Oscar’a aday gösterilmişti.
Festival kapsamında kurmaca film türünde 10, belgesel film türünde ise 14 film yarışıyor. Kurmaca filmlerde Türkiye’den Semih Kaplanoğlu’nun ‘Bağlılık Hasan’ filmi, belgesel bölümünde ise İsmet Arasan’ın yönettiği “Balkanların Türkçe Hafızası” filmleri yarışıyor. Festivalin kurmaca film yarışma kategorisinde, Azerbaycan’dan yönetmenliğini Vagif Mustafayev’in yaptığı “Hayat Galiba Güzeldir”, Kazakistan’dan Begars Elubayev’in yönettiği “Issız Yurt”, Kırgız Cumhuriyeti’nden Taalaibek Kulmendeev’in yönettiği “Satılık Ev”, Özbekistan’dan Dilmurad Masaidov’un yönettiği “Kadının Kısmeti”, Türkmenistan’dan Arslan Eyeberdiyev’in yönettiği “İsterin”, İran’dan Behman ve Behram Ark kardeşlerin yönettikleri “Post”, Tataristan’dan Yulia Zaharova’nın yönettiği “Tarlan”, Hakasya’dan Yury Kuroçka’nın yönettiği “Elsa’nın Beyaz Yolu” ve Tuva’dan Roland Oorzhak’ın yönettiği “Çelik Rüzgârlar” filmleri yer alıyor. Festivalin belgesel film yarışması bölümünde ise İran’dan “Tebriz’in İşgalinden Hatıralar”, Azerbaycan’dan “Dalan”, Türkmenistan’dan “Dutarın Avazı”, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden “Göçün Hikâyesi Arpalık”, Ukrayna’dan “Tercüman”, Gagavuz Yeri’nden “Beşalma”, Kazakistan’dan “Avrasya’nın Hükümranları”, Tataristan’dan “Tatarlar Yolda”, Saha Cumhuriyeti’nden “Gelecek Bizimdir”, Dağıstan’dan “Suliyeta”, Çuvaşistan’dan “Eski Volga’nın Sırrı”, Özbekistan’dan “İnsan Karanlığın Ardındaki Işık” ve Kırgızistan’dan “Kırgız’ın Yiğit Kızları” filmleri yarışıyor.
