Artık pek çok vitamin ve mineral takviyesi elimizin altında… İnternetten ya da hemen köşe başındaki eczaneden ihtiyacımız olsun olmasın A'dan Z'ye vitaminlere ulaşıyoruz. Daha sağlıklı yaşamak için ya da tavsiye üzerine kullandığımız bu takviyeler bizim için ne kadar gerekli? Acıbadem Life İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Yaser Süleymanoğlu gereksiz yere kullanılan vitaminlerin sağlıklı yaşamak bir yana pek çok sağlık sorununa neden olduğu uyarısında bulunuyor.
Modern şehir yaşamı, sağlıklı beslenme ve temiz çevre koşullarından uzaklaştıkça insanların vitamin ve mineral takviyelerine yönelmesine neden oluyor. Kozmopolit şehirlerde stres, hava kirliliği, sanayi atıkları ve bozulmuş iklim koşulları nedeniyle hücre sağlığının olumsuz etkilendiğini belirten Acıbadem Life İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Yaser Süleymanoğlu; "Bu da kalp-damar hastalıklarından kansere kadar birçok sağlık sorununu beraberinde getiriyor. Örneğin Japonya'da ya da Himalaya dağlarında 110 yıla ulaşan yaşam süreleri görebiliyoruz. Bu bölgelerde yaşayanların ortak noktası; temiz çevre, toksinlerden uzak yaşam tarzı, sağlıklı beslenme ve kaliteli uykudur" diyor.
Ülkemizde en sık D vitamini ve Biotin eksikliğinin görüldüğünü söyleyen Dr. Yaser Süleymanoğlu; "Türkiye'de insanların yüzde 80'inden fazla D vitamin eksikliği var, yüzde 70 Biotin yani H vitamini eksik. Yüzde 65-70 arasında da B12 ve Folik Asit eksikliği bulunmasının yanı sıra kadınların yüzde 50'sinden fazlasında demir eksikliği mevcut. Ancak bu demek değildir ki herkes D vitamini kullansın ya da herkes B12, folik asit desteği alsın. Demir eksikliği olmayan grupta olan bir kadının fazladan aldığı demir takviyesi organlarda birikebilir, karaciğer hasarına neden olabilir, kalpte ritim bozukluklarından pankreasın zarar görmesi neticesinde diyabet hastalığının gelişimine zemin hazırlayabilir" uyarısında bulunuyor.
C vitamini fazlalığı: Böbrek ve mesane taşı oluşumuna yol açabilir. Ayrıca yapılan bazı çalışmalarda prostat kanseri üzerinde olumsuz etkilerinin olabileceği gösterilmiştir.
B12 fazlalığı: Gereksiz ve yüksek doz alındığında karaciğer ve kemik iliği üzerinde yük oluşturur, uzun vadede organ fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir.
Selenyum fazlalığı: Fazla alımı böbrek yetmezliği riskini artırabilir, ayrıca saç dökülmesi, tırnak kırılması ve sinir sistemi sorunlarına yol açabilir.
A vitamini fazlalığı: Beyinde hasar ve baş ağrısı, görme bozuklukları, karaciğer hasarı gibi ciddi sorunlara neden olabilir. Gebelerde yüksek doz alımı bebekte doğumsal anomalilere yol açma riski taşır.
E vitamini fazlalığı: Özellikle kadınlarda meme kanseri riskini tetikleyebilir. Ayrıca kan sulandırıcı ilaçlarla birlikte kullanıldığında kanama riskini artırır.
Omega-3 yağ asitleri fazlalığı: Erkeklerde prostat büyümesine yol açabileceği gibi, yüksek doz alındığında bağışıklık sistemi üzerinde baskılayıcı etkilere neden olabilir.
D vitamini fazlalığı: Kanda kalsiyum seviyesini aşırı yükselterek spontan kemik kırıklarına yol açabilir. Ayrıca beyin toksisitesine, yani sinir sistemi üzerinde zararlı etkilere neden olabilir.
Acıbadem Life İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Yaser Süleymanoğlu özellikle "mega" ve "süper" etiketli vitaminlerden uzak durulmasını önerisinde bulunuyor ve içerisinde hiç ihtiyaç duyulmayan vitaminlerin alınması halinde zehirlenebileceğinizi belirtiyor.
Ömrün takviyeler yerine sağlıklı beslenme, kaliteli uyku, fiziksel aktivite ile uzatılabileceğini belirten Dr. Yaser Süleymanoğlu doğal antioksidan kaynakları olarak avokado, brokoli, brüksel lahanası, sarımsak, kivi, ejder meyvesinin yanı sıra semiz otu, roka, ıspanak, maydanoz, fesleğen ve nane gibi besinleri gösteriyor ve ülkemizde bulunan kudret narı, çörek otu, tarçın ve zencefilin önemli sağlık deposu olduğunu söylüyor.