SARI DEFTER: Alice Robinson. Virginia Woolf'un günlüklerinden bu yana bir yazarın yayımladığı en iyi, en zengin günlükler. Rachel Cooke, The Guardian.
SADE BİR HAYAT: Koreli ünlü yazar, bu kez kendi tecrübelerinden yola çıkarak geliştirdiği iyileşme tekniklerini ve yaşama meydan okumanın en zarif, en etkili yollarını kaleme alıyor.
NORMALLEŞMELER: "Bu Bir Ne Düşünüyorsun Gülüyor Musun Gülüyor Musun Yüzünü Bana Anlatır Mısın…"
EN ÇOK DA İYİ NİYET YORAR İNSANI: Bu kitap; kendini unutanların, fazlaca verenlerin, bir gün anlaşılır diye susanların yorgun kalbine yazıldı.
KARANLIK MAHALLE: Kiap, okurunu gerçeğin ve düşlerin birbirine karıştığı bir dünyayı keşfetmeye çağırırken edebiyat dünyasına güçlü bir sesin doğuşunu da müjdeliyor.
MANTIK: Düşünmenin yollarını sorgulamayı seviyorsanız, kitap sizin için iyi bir kılavuz olabilir.
İşte o kitaplar;

HELEN Garner'den SARI DEFTER: GÜNLÜKLER 1. Cilt 1978 – 1987. Çalışmak için kiralık bir oda buldum. Moonee Ponds'taki bir butiğin üstünde. Kuzeye, çok uzaklardaki alçak bir dağa bakıyor. Bir köşesinde lavabo var. Gideri tıkanmış, bayat, kahverengi bir suyla dolu. Belki içinde sivrisinekler ürer. Umurumda değil. Günde üç cümle yazıyorum. Perişan, hırçın, asabi ve çekilmez haldeyim. Belki tek kitaplık bir kadınımdır ben. Yazarın okurlar ve eleştirmenlerin büyük ilgisiyle karşılanan üç ciltlik günlüklerinin ilk cildi, yazarın 1978-1987 yılları arasında tuttuğu notlardan oluşuyor. Bir yazarın iç kemiren şüpheler ve küçük zaferlerle dolu günlerinden anneliğin zorlukları ve zevklerine, arkadaş sohbetlerinden ihanetlerin ve ayrılıkların şiddetine, gökyüzü ve yeryüzü manzaralarından şehir hayatının sürprizlerine, kitap gündelik hayatın canlılığıyla, yakalanan anların büyüsüyle dolup taşıyor. Yazarın her zamanki dürüstlüğü ve keskin mizahıyla... Kitap hakkında illa bir şey söylenecekse, yazarın içgüdülerinin hakikiliğinin bir kanıtını oluşturduğu, sıradan yaşamın sıra dışı bir şey olmakla kalmayıp büyük bir edebi girişimi de hak ettiğinin bir delili olduğudur. Bunun da ötesinde, doğru gözlemcinin bakışının altındayken ve gerekli beceriyle kaydedildiğinde hayatın görkemli, yürek burkucu sanat katına yükseltilebileceğini de kanıtlıyor bu kitap. 224 SAYFA. (YAPI KREDİ YAYINLARI)

HWANG Bo-Reum'den SADE BİR HAYAT. Ne zamana kadar bu hayatı sürdürebilirsin? Sadeleşmek, gerçek özgürlüktür. Özgürlükse istediğiniz şeyleri yapmak değil, istemediğiniz şeyleri yapmak zorunda kalmamaktır. Modern dünyanın karmaşası içinde boğulan ve ne yapacağını bilemeyen milyonlarca insana sadeleşmenin, yavaşlamanın, ruhu kitaplarla iyileştirmenin yollarını gösteren, Koreli ünlü yazar, bu kez kendi tecrübelerinden yola çıkarak geliştirdiği iyileşme tekniklerini ve yaşama meydan okumanın en zarif, en etkili yollarını kaleme alıyor. Hayatını yavaşlatmak ve içsel huzuru bulmak isteyenlerin yanı sıra yazarlık ve yaratıcılık isteyen işlerle ilgilenenler için de eşsiz bir akıl hocası ve rehber sayılabilecek olan bu kitap, toplumsal beklentilerden ve kalabalıktan uzak, basit ama neşeli ve coşkulu bir yaşamın kapılarını aralamanıza yardımcı olacak. Yazmak, yürümek, okumak, yemek yapmak gibi basit eylemlerinizi bile tüketim odaklı bu modern çağ düzenine karşı bir meydan okumaya dönüştürmeyi öğrendiğinizde, sade bir hayatın zenginliğini yaşıyor ve sefasını sürüyor olacaksınız.
168 SAYFA. (ATHİCA YAYINLARI)

DAVUT Yücel'den NORMALLEŞMELER.
Son Olarak Yüzün Nasıldı Bana Anlatır Mısın
Yüzünü Borular Ve Ağzının İçinde Bazı Notlar Okurken Cebimden Çıkardım Cebimden Çıkardım Cebimden Çıkardığım Bu Notları Bana Okur Musun Anlatır Mısın Bu Küçük Soğuk Algınlığı Bir Kalbi Nasıl Kırar Son Olarak Bu Bir Sona Gelmişken. Bu Bir Ne Düşünüyorsun Gülüyor Musun Gülüyor Musun Yüzünü Bana Anlatır Mısın Boruları Soğuk Odaları Ağzının İçini Ömrümün Son On Yılının En Trajik Ölümünü Bana Anlatır Mısın. 56 SAYFA. (A7 KİTAP)

SÜLEYMAN İbin'den EN ÇOK DA İYİ NİYET YORAR İNSANI. Herkese iyi geldin... Ama kendine hiç gelemedin. Hep anlayışlıydın. Herkesin yarasını sardın, kimseye yük olmadın. Kimse seni sen olduğun için sevmedi. Seni sevmeleri senin onların işine yaramana bağlıydı. Sessizce kırıldın, içinden ağladın, ama yüzüne gülümsemeyi kondurmayı ihmal etmedin. Çünkü senin niyetin hep iyiydi. Kalbin temiz ve nahifti. Ama fark ettin ki; en çok da iyi niyet yorar insanı. Seni değil, senin verdiğin değeri sevenler oldu. Sabrını sınav sananlar, affediciliğini zayıflıkla karıştıranlar... Ve sen, hep kendini arkaya atarak başkalarının önünü açtın. Bu kitap; kendini unutanların, fazlaca verenlerin, bir gün anlaşılır diye susanların yorgun kalbine yazıldı. Belki bu satırlarda kendini bulacak, belki de ilk kez kendine bu kadar yakından bakacaksın. Çünkü artık anlama sırası sende. Kendine gelme zamanı. 168 SAYFA. (DESTEK YAYINLARI)

VANESSA Onwuemezi'den KARANLIK MAHALLE. "Kahve demliğini uzattım ve gözyaşları, ağzına kadar dolana dek demliğin içine aktı." Yazarın ilk öykü kitabı, okuru zamanın eşiğinde gezinen, rüya ile gerçek arasındaki sınırların silikleştiği, sarsıcı bir dünyaya davet ediyor. Yazar, sevgi ve özgürleşme ideallerini gerçekleştirmekte zorlanan karakterlerini yabancılaşmanın, kaybın ve utancın en karanlık dehlizlerine sürüklerken içlerindeki boşlukları biçimsel olarak da okura hissettirmekte ustaca bir yöntem izliyor. Uzuvları özneye dönüştürdüğü, "açık ağızlar" gibi çarpıcı imgelerle güçlendirdiği cümleleri, kelimeler arasındaki boşluklarla birleşerek anlatının dilsel sınırlarını genişletiyor. Öykülerdeki göndermeler ve metinlerarasılık, okura birbiriyle bağlantılı patikalarda dolaşıyormuş hissi veriyor. Gerek içeriği gerek biçimi bakımından deneysel bir metne dönüşen kitap, okurunu gerçeğin ve düşlerin birbirine karıştığı bir dünyayı keşfetmeye çağırırken edebiyat dünyasına güçlü bir sesin doğuşunu da müjdeliyor. "Onwuemezi olağanüstü yetenekli bir yazar. Metinleri cesur, vizyonu eşsiz. Karanlık Mahalle, şaşırtıcı bir hayal gücünün yarattığı tekinsiz bir koleksiyon." - CLAIRE-LOUISE BENNETT..." 152 SAYFA (EVEREST YAYINLARI)

GRAHAM Priest'ten MANTIK- Kılavuz. Çoğumuz için mantık, okul yıllarından kalma kuru simgeler ve sıkıcı kurallardan ibarettir. Oysa yazarın kitabı, onun yaşamın tam ortasında ve felsefenin kalbinde yer aldığını gösteriyor. Aristoteles'ten Gödel'e, Lewis Carroll'dan Sherlock Holmes'e uzanan zengin göndermeleriyle hem okuru düşünsel bir egzersize davet eden hem de keyifli bir okuma sunan bu kitap, mantığın yalnızca matematiksel bir araç değil, insan aklının sınırlarını zorlayan güçlü bir düşünme biçimi olduğunu da gözler önüne seriyor. 200 SAYFA. (İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI)