Hava sıcaklığı, nem ve basınçtaki ani değişiklikler, bu hastalıkların semptomlarını artırarak yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebiliyor. Uzmanlar, özellikle sonbahar ve kış aylarında şikâyetlerin belirginleştiğini ve bu dönemde yaşam tarzı düzenlemelerinin büyük önem taşıdığını vurguluyor.
Fibromiyalji, nedeni tam olarak bilinmeyen, yaygın kas-iskelet sistemi ağrıları, uyku bozuklukları, bilişsel işlevlerde sorunlar, yorgunluk ve anksiyete ile karşımıza çıkan kronik bir sendrom. Kadınlarda erkeklere oranla 6–8 kat daha sık görülüyor. En çok orta yaşlarda rastlansa da ileri yaşlarda hatta çocuklarda bile ortaya çıkabiliyor.
"Fibromiyalji hastalarında merkezi sinir sistemi ağrıya karşı daha hassastır. Bu nedenle çevresel değişiklikler, özellikle mevsim geçişleri, ağrıların şiddetini artırabiliyor" diyen Uzman Dr. Kübra Koçak Aydemir, bu dönemde şikâyetlerin daha dikkatle takip edilmesi gerektiğini belirtti.
Sıcaklık, nem ve hava basıncındaki dalgalanmalar fibromiyalji hastalarının sinir ve kas hücrelerini daha duyarlı hale getiriyor. Özellikle soğuk ve nemli hava kaslarda tutukluk, eklem sertliği ve ağrıyı artırıyor. Ani basınç değişiklikleri ise baş ağrılarını tetikleyebiliyor.
"Mevsim geçişlerinde uyku düzeni de bozuluyor, bu da ağrıların şiddetlenmesine yol açıyor" diyen Uzm. Dr. Kübra Koçak Aydemir, kaliteli uykunun bu dönemde hastalar için kritik bir iyileştirici unsur olduğunun altını çizdi.
Fibromiyalji ve kronik ağrı sendromlarında mevsim geçişlerinde en çok şu belirtiler öne çıkıyor:
Bu tablo, hastaların günlük yaşamını zorlaştırırken aynı zamanda psikolojik baskıyı da artırıyor.
Uzmanlar, semptomları kontrol altına almak için sağlıklı yaşam alışkanlıklarının kritik rol oynadığını belirtiyor.
"Hastalarımıza düşük yoğunlukta ama sürekliliği olan egzersizleri tavsiye ediyoruz. Bu yöntem hem ağrıların kontrolünde hem de uyku ve stres yönetiminde çok faydalı oluyor" diyen Uzm. Dr. Kübra Koçak Aydemir, düzenli fiziksel aktivitenin tedavi sürecindeki önemine dikkat çekti.
Fibromiyalji ve kronik ağrı sendromları yalnızca fiziksel değil, psikolojik boyutlarıyla da ele alınması gereken hastalıklar. Stres, semptomların şiddetini artıran en önemli faktörlerden biri olarak öne çıkıyor.
"Stresle başa çıkamayan hastalarda ağrılar daha yoğun yaşanıyor. Meditasyon, nefes egzersizleri ve psikolojik destek süreçleri semptomların hafiflemesine yardımcı oluyor" diyen Uzm. Dr. Kübra Koçak Aydemir, psikososyal desteğin tedavinin ayrılmaz bir parçası olduğunu belirtti.
Fibromiyalji ve kronik ağrı sendromları toplumda sıklıkla karıştırılan ve çoğu zaman göz ardı edilen hastalıklar arasında. Oysa erken tanı, düzenli takip ve yaşam tarzı düzenlemeleri ile hastaların yaşam kalitesini artırmak mümkün.
Güneşli Erdem Hastanesi'nden Uzman Dr. Kübra Koçak Aydemir, "Hastaların şikâyetlerini görmezden gelmemesi çok önemli. Fibromiyalji tedavisinde erken farkındalık ve doğru yaklaşım, yaşam kalitesini yükseltmenin en güçlü adımıdır" dedi.